13 Eylül 2011 Salı

Lahmacun İsveç'te 'En İyi Pizza' Seçildi

İsveç’in Dalarna bölgesindeki yarışmada Süleyman Göçmen yılın en iyi pizzacısı seçildi.
İsveç’in Dalarna bölgesindeki yarışmada Süleyman Göçmen yılın en iyi pizzacısı seçildi. Göçmen'in yarışma için yaptığı "lahmacun içli" pizza da en iyi pizza seçildi.
İsveç basınında yer alan habere göre, en seçkin 40 pizzacının katıldığı yarışmada lahmacun konseptli pizza birinci geldi. En iyi pizzacı seçilen Göçmen'e turistik bir adada 3 günlük tatil hediye edildi.
13 Eylül 2011, Aktif Haber

Türk bilim adamından önemli buluş

Yaşlılığa çare bulundu mu?

Bonn Üniversitesi'ne bağlı olarak çalışmalarını yürüten bilim adamı Önder Albayram, ekibiyle birlikte beyinde yaşlanmanın sırrını keşfetti. Albayram, bilim dünyasında çığır açan keşfi dünyaca ünlü dergilere da konu oldu.

Almanya'nın Bonn Üniversitesi Moleküler Psikiyatri Enstitüsü'nde doktora çalışmalarını yürüten Önder Albayram (30), beyinde yaşlanmayı geciktiren hücre keşfiyle bilim dünyasında çığır açtı. Albayram'ın ekibindeki arkadaşlarıyla birlikte yaptığı ve Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi'nin (Proceedings of the National Academy of Sciences, PNAS) dergisinde yayımlanan çalışması, beyin ve yaşlılık arasındaki gizemli bağlantının bilinmeyen bir yönünü ortaya çıkardı.

Albayram ve ekibi, beynin hafıza ve öğrenme bölgesi olan 'Hipokampus'daki özel bir grup sinir hücresinin, yaşlılıkta beyindeki bağışıklık sistemini kontrol altında tuttuğunu ve beyinin yaşlanmasını kontrol ettiğini ortaya çıkardı.
  13 Eylül 2011, DHA

Çoban, elektriğini güneşten sağlıyor

Denizli’nin Güney ilçesine bağlı Aşağıçeşme köyünde keçi çiftliği kuran Mustafa Güdücü, elektriğini güneşten sağlıyor.

  
y
İki yıl önce 100 dönüm arazi üzerinde eşiyle birlikte 180 başlık çiftlik kuran Güdücü, 25 bin lira harcayarak 10 panelli ve 1,75 kilowat/saat kurulu güce sahip güneş paneli sistemi kurdurdu. Günde elde ettiği 250 litre sütü, güneşten elde ettiği elektrikle çalışan peynir makinesinde işleyen Güdücü, günlük 35 kg. keçi peyniri üretiyor, kilosu 13 liradan toptan satıyor. Aynı elektrikle evinin ve çiftliğinin aydınlatmasını da sağlayan Güdücü, buzdolabı, çamaşır makinesi ve televizyon gibi elektronik cihazları da çalıştırıyor.

Çiftliğinin köy merkezine 5 kilometre mesafede olduğunu ifade eden Mustafa Güdücü, “Bol süt ve oğlak verimiyle ünlü saanen keçilerinden 100 adet, İzmir'in Kemalpaşa ilçesindeki bir çiftlikten getirdim. Çok iyi oğlak verdiler, sayı iki yılda 280’e çıktı. Meraklılarına 100 tanesini sattım. Keçi sütü, anne sütüne eşdeğer olduğu için satışta sıkıntı yaşamıyorum ancak elektrik olmadığı için sütü depolayıp işleyemiyordum. Arayış içindeyken yenilenebilir temiz enerjiyle tanıştım. Bir haftada sistem kuruldu. Yaz aylarında 10 saat, kışın 3–4 saat güneş görürse aksaksız çalışıyor. Güneş olmayan günlerde de akülerde depoladığımız elektriği kullanıyoruz.” dedi.

Çiftliğe sistemi kuran Pam Solar Güneş Enerjisi Sistemleri'nin sahibi Yalçın Kaplan ise şu bilgileri verdi: “Besicilik yapmak isteyen herkes, dağ başına bile çiftlik kurabilir. Kullanacağı elektriği, güneşten sağlarız. Kurulum maliyeti çok yüksek olmayan sistemimiz, iki üç yılda kendini amorti ediyor. Paneller güneş gördüğünde aküleri hızla dolduruyor. Güneş olmayan günlerde ise havanın sıcaklığından elektrik üretmeye devam ediyor. Elektrik maliyeti olmadığı için kullanıcısına daha çok para kazanma fırsatı sunuyor.” 
13 Eylül 2011, Samanyoluhaber

Türk doktor 15 yıllık görüşü yıktı


12 Eylül 2011
Türk doktor 15 yıllık görüşü yıktı
Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki laboratuvarında obezite (şişmanlık) ve Tip 2 diyabet üzerinde çalışan 34 yaşındaki asistan Prof. Dr. Umut Özcan, Nature Medicine'de yayımlanan son araştırmasında, diyabetin gelişimine yol açtığına inanılan mekanizmaları alt üst edecek buluşla, obezitede artan iltihabın diyabete neden olmadığını gösterdi.

Dünyanın en saygın bilim dergilerinden Nature Medicine'de son 1,5 yılda 3'üncü makalesi yayımlanan Özcan, yaptığı açıklamada, obezitenin dünyada çok hızlı bir şekilde yükselmesiyle Tip 2 diyabet, hipertansiyon ve kalp damar hastalıklarında çok ciddi artışlar meydana geldiğini dile getirerek, obezite ve obeziteye bağlı olarak gelişen hastalıkların da insan sağlığını tehdit eden hastalıkların başında yer aldığını vurguladı.

Özcan, “obezitede vücutta artan iltihabın insülin direnci ve Tip 2 diyabete yol açtığı” yönündeki hipotezin, son 15 yıldır birçok diyabet bilim adamı tarafından savunulduğunu ve diyabet alanında kabul gördüğünü ifade ederek, yaptıkları son çalışmayla 15 yıllık bu dogmayı yıkacak bir buluşa imza attıklarını söyledi.
Bu konudaki çalışmalarının Nature Medicine'de 4 Eylül 2011 tarihinde yayımlandığını kaydeden Özcan, şunları anlattı:
“Yaptığımız çalışma; 'P38 MAPK' adı verilen, vücutta iltihabın hücre içerisinde etkisini göstermesi için gerekli ve çok önemli olan bir proteinin, yüksek derecede obez ve Tip 2 diyabetli farelerin karaciğerinde genetik yöntemlerle aktive edildiğinde, kan şekerinin normale döndüğünü gösterdi. 'P38 MAPK' adı verilen proteinin 'X-Box binding protein 1 (XBP1)' denilen bir başka proteini kimyasal olarak modifiye ettiğini bulduk. Bu kimyasal modifikasyonun 'XBP1'in etkisini çok ciddi bir şekilde artırdığını ve 'XBP1'in de kan şekerini düşürdüğünü gördük.”

Özcan, iltihap ile tetiklenen sinyallerin “P38 MAPK” protein üzerinden “XBP1” proteinini aktive ettiğini gösterdiklerini de vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Obezitede vücutta artan iltihabın düşünüldüğünün aksine kan şekeri üzerine yararlı etkileri olduğunu kanıtladık. Şu anda var olan dogmanın aksine, vücuttaki iltihabın hücre üzerinde etkisini gösteren ve 'sitokin' diye adlandırılan proteinlere karşı obezitede direnç gelişiyor olabileceğini ve aslında gelişen bu 'sitokin' direncinin ve dolayısıyla iltihabın etkisini gösterememesi sonucunda insülin direnci ve Tip 2 diyabetin gelişiyor olabileceğini düşünüyoruz.”
13 Eylül 2011, Hürriyet