21 Aralık 2010 Salı

Bakterilerle İttifak

Japonya'da bir araştırmacının soya fasulyesinden elde ettiği yeni bir bakteri, su temizliğinde umut oldu.

Yayına Giriş: 19.12.2010 14:02:31
Güncelleme: 19.12.2010 15:38:04
 

Geleceğimiz, en büyük düşmanımız bakterilerin elinde... Dünyada birçok ülke, temizlik ihalelerini bakterilere veriyor. Japonya'da bir araştırmacının soya fasulyesinden elde ettiği yeni bir bakteri, uzakdoğu ülkelerinde su arıtma için ümit oldu.
Japon araştırmacı Keiko Sakamato, çevresindeki dereler aşırı kirlenip çocukların sağlığını tehdit eder hale gelince "Bir şey yapmalı" diyerek yola çıktı. Ve çözüm soya fasulyesinden yapılan geleneksel bir Japon yemeğinden geldi.
Sakamato, soyadaki "natto" bakterilerinin suyu kirleten organik maddeleri temizleme ve amonyak gibi suda çözünen maddeleri ayrıştırma özelliğini fark etti.
Fakat bu bakteriler yetersiz kalınca, Sakamato yeni bir bakteri avına çıktı. Dağlardan, ormanlardan ve nehirlerden bakteri örnekleri toplayan Sakamato, 7 yıl boyunca bakterileri evindeki atık sularda test etti.
Ve Sonunda Amacına Ulaştı...
Bulduğu bakteri türünü, tuğlaya benzeyen bloklara çevirmeyi başaran Sakamato, buluşunu satmak için 10 yıl önce bir şirket kurdu. Şimdi yanında 30 kişiyi çalıştırıyor, satışlardan yılda 2 buçuk milyon dolar kazanıyor.
Sakamato'nun blokları, evlerden başka Japonya'da 50 göletin temizlenmesinde de kullanılıyor.
Uzakdoğudan Büyük İlgi...
Uzakdoğuda birçok ülkeden Sakamato'ya sipariş yağıyor. Malezya ve Hindistan çoktan bu buluşu kullanmaya başlamış.
Sakamato'nun hedefi ise çok büyük. Buluşuyla dünyadaki suları temizlemek isteyen araştırmacı, sonunda okyanusların temizlenmesini amaçlıyor.

Tıbbi Sülükler Dengeyi Koruyor

Kızılırmak Deltası'nın Türkiye'nin en önemli tıbbi sülük rezervlerine sahip olduğu, tıbbi sülüklerin aynı zamanda doğal dengeyi sağladığı bildirildi.
Kaynak: TRT Haber
Yayına Giriş: 20.12.2010 13:11:21
Güncelleme: 20.12.2010 13:13:36

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Bafra Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Kemal Ayan, yaptığı açıklamada, tıbbi sülüklerin birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığına dikkat çekti. Tıbbi sülüklerin çok uzun yıllardan beri, Anadolu’da kullanılan geleneksel tedavi yöntemlerinden biri olduğuna işaret eden Ayan, genellikle kangren, damar tıkanıklıkları, romatizma, eklem ağrıları, kan dolaşımı, varis, hemoroid, felç, kısmi felç, göz tansiyonu ve yüksek tansiyon gibi hastalıkların tedavisinde geleneksel olarak kullanıldıklarını belirtti.
Kızılırmak Deltası’nın, Türkiye’nin en önemli tıbbi sülük rezervlerine sahip olduğunu söyleyen Ayan, zengin bitki ve hayvan varlığı ile doğal bir açık hava laboratuvarı olan Kızılırmak Deltası’ndaki sulak alanlarda yaşayan tıbbi sülüklerin, ekolojik dengenin korunmasında da önemli bir rol üstlendiğini vurguladı.
Ayan, Deltada bulunan ’’Hirudo Medicinalis ve Hirudo Verbana’’ türü tıbbi sülüklerin, neslinin korunabilmesi ve sürdürülebilir bir şekilde ticaretine devam edilebilmesinin önem taşıdığına dikkati çekerek, ’’Tıbbi sülüklerin deltadaki doğal yaşam açısından da varlıkları çok önemlidir.
Sülükler, manda, sığır ve atların kış sezonu boyunca ahırda kalmalarından kaynaklanan hastalıklarını, vücutlarına yapışıp kanlarını emerek tedavi ediyor. Aynı zamanda sülükler balık, kurbağa ve kuşlar için de önemli bir besin kaynağıdır. Bu açıdan tıbbı sülükler deltanın doğal dengesini sağlıyor’’ dedi.
Kızılırmak Deltası’ndaki tıbbi sülüklerinin varlığının korunması ve ticaretine ilişkin kurallara uyulmasının önem taşıdığını vurgulayan Ayan, sulak alanlarda sülük toplama öncesi ve sonrası popülasyon takibinin yapılarak, belirlenen tarihlerde toplanmasına özen gösterilmesi gerektiğine işaret etti.